81 Gün Boyunca Yalnızca Çiğ Etmek yeme Deneyi… Bu Adamın Yaptığı Bu!

Bir Instagram kullanıcısı, her gün çiğ et yeme diyetinin şu anda 80. gününde. Diyeti rawmeatexperiment (çiğ et deneyi) sayfasında belgeleyen adam, bizon etinden çiğ inek beynine kadar her şeyi yerken, öğünlerin yanında içecek olarak süt yahut yarım litre çiğ yumurta içiyor.

İsmini vermeyen adam, yediği çiğ tavuk göğsü hakkında hiçbir lezzet yorumu yapmasa da, “çiğneme gerektirmeden, temel olarak, inek etini ağzınıza koyabilir ve yutabilirsiniz, hayli lezzetli, biftek fiyatının yarısı, muhtemelen morina ile birlikte haftalık bir yemek olacaktır” dediği kıymayı övdü.

Deney, fikirden iğrenen insanlardan, onun ne yaptığını anladıklarında ondan kaçan insanlara kadar pek çok farklı reaksiyonla karşılandı. 74. günde, yanında bir fincan çiğ yumurta olan bir dilim kıyma yedi.

Adam, deneye, yüklü olarak bitki bazlı bir diyet takip ederken hasta hissettikten sonra başladığını sav ediyor. The Metro tarafından birinci defa fark edilen bir Instagram öyküsünde açıkladığı yazıda “Kahvaltıda simit ve smoothie yerine biftek ve yumurta yemeye başladığımda, günün büyük bir kısmında tok hissettim ve karbonhidrat çarpmasından başım dönmesi yerine, ağrım azalmaya başladı” dedi.

Lakin bunun muhtemelen düzgün bir fikir olmadığını söyleyebiliriz…

Natürel ki bu kişi hiçbir halde bu diyeti deneyen birinci kişi değil, insan soyu Homo Erectus’un 1.8 milyon yıl ile 400.000 yıl evvel yemek pişirmeyi keşfetmesinden evvel milyonlarca yıl boyunca çiğ et yendi. Fakat beşerler, o vakitten beri yemek yemede ve yemeğimizi sindirmede daha verimli olmamızı sağlayan aşçılığın yanında evrim geçirerek binlerce yıl geçirdiler. Beşerler pek çok farklı kültürün yemeklerinin tadını çıkarmaya devam ederken, kimilerine nazaran yaşayan en yakın akrabalarımız olan şempanzeler günde altı saate kadar çıkabilen bir süreyi yalnızca çiğnemek için harcayabilirler.

Yemek pişirmek, sıhhatimize ve toplumumuza sağladığı öbür yararların yanı sıra birtakım teorilere nazaran daha büyük beyinler geliştirmemize yardımcı oldu. Artık dişlerimizden sindirim sistemimize kadar yalnızca çiğ et yemek için hazır değiliz ve çiğ et yemek, sağlığınızda birtakım aksiliklere neden olabilir.

İnsanlarda protein alımının bir incelemesinde belirtildiği üzere “Protein toplam güç alımının > yüzde 35’ini oluşturduğunda tanımlanan çok protein tehlikeleri ortasında hiperaminoasidemi [kan sirkülasyonundaki çok amino asitler], hiperamonyemi [artan amonyak seviyeleri], hiperinsülinemi [anormal derecede yüksek insülin seviyeleri] mide bulantısı, ishal, ve hatta mevte (“tavşan açlığı sendromu”) sebep olabilir.“

“Beden gereksinimleri, kilo denetimi delili ve protein toksisitesinden kaçınma temelinde önerilen bir azamî protein alımı, güç ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 25’i olacaktır.“

Bu kişi, Instagram gönderileri ortasında sav ettiği üzere yalnızca çiğ etle değil, başka yiyeceklerle de besleniyor olabilir. Fakat bu türlü olsa bile, kendini hasta etme riskiyle karşı karşıya. Şimdiye kadar, üzerinde gizlenmiş olabilecek rastgele bir bakteriyi pişirmeden et tüketimi yoluyla besin zehirlenmesinden muzdarip olmadığını argüman ediyor.

Velhasıl, çiğ et yemek tavsiye edilmiyor ve muhtemelen Salmonella, E. coli, Yersinia ve son bir milyon küsur yıldır geliştirdiğimiz bir maharetle basitçe ortadan kaldırılan öbür ziyanlı bakterilerin tehlikesinin unutulmamasında fayda var.