Adam’s Venture: Origins – İnceleme

 

Vertigo Games tarafından geliştirilen ve 2016 yılında SOEDESCO tarafından yayınlanan bulmaca macera oyunu Adam’s Venture: Origins bizleri kadim bölgelere götürüyor. Gayemizin kadim bir uygarlığı ve hazineyi bulmak olduğu bu imal içerisinde kendimizi daima olarak bulmaca çözerken bulabiliyor, atıldığımız bu macerada farklı bölgelere gidebiliyor ve bu bölgeleri keşfedebiliyoruz.

 

 

Oyun bizlere macera içerisinde çeşitli bulmacaları sunmayı hedefleyen bir yapıyı aktarıyor. Bunu da başarıyor diyebiliriz. Oyun bu bulmacalarla birlikte bir yandan art planda öykünün ilerlemesini sağlıyor başka yandan ise bu bulmacalar oyunun temelini oluşturuyor. Oyun bizleri bulmaca temelli bir yapıyı aktarıyor hasebiyle oyunda daima olarak bulmacalarla haşır neşir olabiliyor, bu bulmacaları çözmek için baş patlatabiliyor ve bulmacaları çözdükçe de hem yeni bölgelere ilerliyor hem de öyküyü daha da açmış oluyoruz. Lakin oyun içerisinde bulunan kıssa çok da ilgi çeken yahut karışık olan bir yapıya sahip değil. Münasebetiyle öykü konusunda zayıf kalan bir imal olarak karşımıza çıkıyor diyebiliriz.

 

 

 

 

Oyunda denetim ettiğimiz karakter Adam isminde bir erkek. Babamızın bir araştırmacı ve bilim adamı olduğu bir yerde çeşitli araştırmalar yapılıyor ve bu araştırmalara biz de katkı sağlamaya çalışıyoruz. Adam karakteri aslında hem eğlenceli hem de olayları mizaha vuran bir yandan da zeki bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Bu karakterin güç durumlardaki esprileri, bulmacalar üzerindeki ustalığı ve bir yandan da çapkın olması direkt olarak yüzümüze çarpıyor ve bu durum da oyun içerisinde hayli fazla bir formda yansıtılıyor. Yani bu karakterin yapısını öğrenmememiz mümkün değil. Hasebiyle oyun bunun üzerinde hayli fazla duruyor.

 

 

Oyun içerisinde kullandığımız karakter bana nazaran epeyce hantal bir yapıya sahip. Oyunda karakteri denetim etmeye çalışırken verdiği reaksiyonlar güya biraz gecikmeli olarak yansıtılıyor. Yani oyunda ilerleme tuşuna basınca oyun çeşitli animasyonlara giriş yapıyor ve bu animasyonların ardından de güya yaptığımız hareket saniyeler sonrasında işleniyor üzere. Oyun içerisinde bu durum birden fazla oyuncuları rahatsız etmeyebilir lakin oyunun tahminen de yapısı gereği bu karakter ağır ve hantal tutulmuş durumda. Lakin bu durum çok da takılanacak bir şey değil. Ancak ben nedense takıldım..

 

 

 

 

Adam’s Venture: Origins içerisinde bizlere üstte da bahsettiğim üzere hem bulmaca sekansları hem de macera ögeleri aktarılıyor. Oyunda kendimizi çeşitli bulmacalar çözerken bulabiliyor ve bulmacaları çözerken elbette ki aklımızı kullanmaya çalışıyoruz. Oyunda kimi bulmacalar zamanlama gerektiren bir yapıyı bünyesinde barındırırken başka bulmacalar da farklı zorlukları içeriyor. Oyundaki bu bulmacaların zorluğu gittikçe artış gösteriyor. Oyunda bulunan bu bulmacalar içerisinde bazen uzun müddet vakit geçirebiliyor bazen de basitçe bir bulmacayı çözebiliyoruz. Fakat nihayetinde oyunda yer alan bulmacalar çok aşırı güç değil. Hasebiyle temel seviyede bir bulmaca sistemi bizleri bekliyor diyebilirim.

 

Oyunda bu bulmacalar dışında elbette farklı bölgelere ve yeni aksiyonlara gerçek giriş yapabiliyoruz. Lakin natürel ki oyun içerisinde rastgele bir aksiyon yahut dövüş sistemi yer almıyor. Münasebetiyle oyunda karşılaşabileceğimiz rastgele bir tehdit yahut düşman ögesi bulunmuyor. Düşman ögesinin bulunmamasından kastım elbette oyun içerisinde düşman karakterler bulunuyor lakin onlara karşı rastgele bir teşebbüste bulunmuyor, yalnızca onlardan gizlenebiliyor ve saklanabiliyoruz. Bu formda ilerleme katedebiliyoruz.

 

 

 

Oyunda öbür taraftan kapalılık ögeleri bulunuyor. Bu zımnilik ögeleri oyunun ilerleyen safhalarında ortaya çıkıyor. Zımnilik ögeleri ile bir arada karşımıza çeşitli düşman ve düşman kümeleri çıkıyor. Bunları aşmak için de elbette onlardan gizlenebiliyor, gizlenerek o kısmı geçmeye çalışıyor ve istediğimiz gayeye yanlışsız gitmeye başlıyoruz.

 

 

Elbette Adam’s Venture: Origins eski bir üretimin tekrar düzenlenmiş formuyla karşımıza çıkmasından ötürü birtakım sıkıntıları da bünyesinde barındırıyor. Oyunda saklılık sekansları içerisinde bulunduğumuz esnada düşmanlar genelde elinde fenerlerle birlikte karşımıza çıkıyor. Bu fenerlerin ışıklarından saklanarak ilerlemeye çalışıyor ve ışığa denk gelmedikçe de düşmanlar bizi göremiyor. Fakat düşmanlar ne yazık yapay zekadan mahrum karakterler olarak karşımıza çıkıyor. Oyun içerisinde düşmanların gerisinden istediğiniz üzere koşabilir ve yürüyebilirsiniz. Olağan fenerin ışığına denk gelmemek kaydıyla. Işığa denk gelmeyerek birçok atılım yapabilirsiniz, koşabilir ve zıplayabilirsiniz. Kulakları olmayan bu düşmanlardan çekineceğiniz tek nokta fenerin size yansıtılıp yansıtılmadığı olacak. Fenerin ışığına denk gelirseniz düşman size direkt görebiliyor ve o kısmı tekrardan oynamanız gerekiyor. Hasebiyle oyundaki bu düşmanlar ne yazık ki yapay zekadan mahrum bir formda karşımıza çıkıyor ve birtakım durumlarda ise bu durum epeyce can sıkıcı hale gelebiliyor.

 

 

 

 

Oyun içerisinde üstte bahsettiğim üzere hem kapalılık ögeleri hem de bulmaca ve macera ögeleri bulunuyor. Bu ögelerin haricinde bir de kullanacağımız çeşitli objeler ve araçlar bulunuyor. Bu araçlar içerisinde kanca yer alıyor. Bu kanca ile bir arada bölgenin üstünde bulunan halkalara tutunabiliyor, bu halkalarla bir arada sallanabiliyor ve öbür halkaya yahut yere yanlışsız atlayabiliyoruz. Yani oyun içerisinde daima olarak bu halkalarla karşılaşabiliyor, bu halkalara kancamıza atabiliyor ve öteki bölgeye hakikat geçiş yapabiliyoruz. Bu Kanca olayı oyuna çeşitlilik getiren ve oyun içeriğini genişleten bir öge olmuş. Münasebetiyle bu kanca mekaniğini beğendim.

 

 

Oyun içerisinde elbette art planda bizlere bir öykü anlatılıyor, bu öykü kapsamında farklı bölgelere yanlışsız ilerleyebiliyor ve bu kadim hazineye ulaşmak için bulmacaları çözmeye koyuluyoruz. Oyunda bulmaca kısımları her bölgede farklılık gösteriyor ve her bulmacayla birlikte farklı bir atak gerçekleştirmemiz gerekiyor. Fakat bulmacaları çözerken şu durumu de fark edeceksiniz: Oyunun başlarında 4 parçayı bulmamız gereken bir kısma geleceksiniz. Bu 4 parçayı bulmak için de daima olarak kanca sistemini kullanarak ilerlemeye koyulacaksınız. 4 parçayı elde ettiğiniz vakit geri dönüş yolu ne yazık ki geldiğiniz noktadan başlangıç noktasına ilerlemek olacak. Yani oyun içerisinde vakit ayırdığınız bu kısmı tekrardan geri dönmek durumda kalacaksınız. Oyunda birçok durumda ne yazık ki geri dönüş yani kestirme yol bulunmuyor. Gittiğimiz yerden tekrardan geri dönmek bence vakit kaybı ve oyuncuları sıkan bir durum. Bu durumu oyun içerisinde beğenmedim diyebilirim.

 

 

 

 

Oyunda adım attığınız kimi bölgelerde tırmanma mekanikleri ve zıplama mekanikleri içerisine girebilecek ve karakterin tırmandığını ve zıpladığını görebileceksiniz. Bu mekanikleri kullanırken birtakım takılmalar yaşayabilecek ve bunlara bazen hudut olabileceksiniz. Oyun içerisinde tırmanabileceğimiz alanlar belirli. Münasebetiyle oyunda tırmandığımız ve zıpladığımız alanlar karşımıza işaretli bir biçimde çıkacak ve biz de bu işaretli alanlardan bizlere verilen direktifler doğrultusunda ilerleyecek ve öteki bölgeye hakikat adım atmaya başlayacağız.

 

 

Adam’s Venture: Origins içerisinde elbette çizgisel bir yapı bizleri bekliyor olacak. Yani oyunda yapacağımız atılımlar, tıklayacağımız bölgeler ve çözmemiz gereken bulmacalar direkt olarak bizlere sunuluyor ve biz de bu kısımları aşmak için çeşitli ataklar yapıyoruz. Özcesi oyun içerisinde sağa yahut sola sapma üzere bir durum yer almıyor. Yapacağımız şeyler ve gideceğimiz yol oyunda aşikâr.

 

 

 

 

Oyunda üstte da bahsettiğim üzere beğenmediğim birçok kısım ve mekanik bulunuyor. Bunlardan bahsedecek olursam birinci etapta oyunda kullandığımız karakterin denetimleri bana biraz ağır ve hantal geldi. Bunun dışında tekrar üstte bahsettiğim üzere yapay zekaların rastgele bir zekaya sahip olmaması sinirlenmeme sebep oldu. Öte yandan oyun içerisinde sağda solda etkileşime geçebileceğimiz ve öyküyü etkileşime geçtiğimiz objelerden öğrenebileceğimiz bir yapının olmaması oyunun çok sıradan bir hale gelmesine sebep olmuş. Münasebetiyle bu durumu da beğenmedim. Bunun dışında oyunun görselliğine ve grafiklerine rastgele bir yorum yapmıyorum. Bunlar yılına nazaran çok tatmin edici bir seviyede karşımıza çıkıyor.

 

Ek olarak oyun içerisinde diyalog haline girdiğimiz esnada rastgele bir etkileşime geçemiyoruz. Haliyle diyaloğun bitmesini ve o cümlenin tamamlanmasını bekliyoruz. Fakat konuşmalardan sonra karşımıza çıkan bulmacayı çözmeye çalışıyor ve yeni bölgeye gerçek adım atmaya başlıyoruz. Bu da farklı bir seçim olmuş. Yani oyundaki rastgele bir diyaloğu atlayamıyorsunuz ve geçemiyorsunuz.

 

 

 

Bunun dışında tekrar diyalogların içi pek fazla doldurulmamış. Esasen art planda temel emelimiz hükümdarın hazinesini bulmak ve bunu berbat insanların eline geçmeden elimize geçirmek. Oyundaki temel hedefimiz bu. Bu maksat doğrultusunda ilerlediğimiz oyunda yer alan diyaloglar bana epeyce sıradan ve kolay geldi. Yani oyun içerisinde bu öykü ve diyalog konusunda da rastgele bir beklenti içerisinde girmeyin. Münasebetiyle oyunun esasen maksadı aşikâr: Bulmacaları aşın, yeni bölgelere gerçek ilerleyeyim ve bu bölgelerdeki bulmacaları da çözün.